Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hakkında hak ihlali kararı verdiği Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Can Atalay hakkında cezaevinde açıklama yaptı. Burada yargıyı ilgilendiren bir durum olduğunu söyleyen Bakan Tunç, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki kararının ardından yerel mahkeme başkanının belgeyi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdiğini hatırlattı.
Yargının “bağımsız, tarafsız ve en doğru kararı vereceğini” belirten Tunç, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde herkes anayasa ve kanunlara bağlıdır. Dolayısıyla hiç kimse yargılanamaz.” veya hiçbir kurum bağlı olduğumuz Anayasa’dan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanamaz. Bu nedenle, “Bu farkla birlikte Anayasa’nın bazı maddelerinin yok sayılması da Anayasa’ya aykırıdır. Bu nedenle yargı sürecini hep birlikte bekleyeceğiz. Bu yargı süreci sonucunda verilecek karara saygı duyacağız” dedi.
TİP milletvekilleri Ahmet Şık, Sera Kadıgil ve Erkan Baş da Can Atalay’ın serbest bırakılmasını talep etti. Fotoğraf: ANKA
“Yargıtay’ın kararları kesindir”
Adliye mahkemelerinde verilen kararların son inceleme merciinin Yargıtay olduğunu ve kararlarının bu anlamda kesin olduğunu belirten Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla kesin kararın nasıl iptal edileceği konusunda hukuk sisteminde farklı yorumlar bulunmaktadır. Yine özellikle Anayasamızın dokunulmazlıklarla ilgili 83. maddesinde çok sayıda paragraf bulunmaktadır. Bu paragraflardan sadece birini okuyarak kamuoyunu yanıltmamalıyız. diğerlerinin okunmaması. Yıllardır uygulanan konular. Özellikle Anayasa’nın 14. maddesinde belirtilenler “Durumların kanunla düzenleneceği Anayasa’nın açık bir kararıdır. Dolayısıyla Anayasa Mahkememiz, belirlenen bu durumların ne olduğunu ve bu durumlara karşı yaptırımların nerede düzenlendiğini biliyor. Yargıtayımız bunu biliyor. Bütün avukatlarımız da bunu biliyor.”
“Dolayısıyla yıllardır yorum farkıyla uygulanan bu hususları görmezden gelmenin, hukuk sistemimizde yüksek mahkemeler ile yargı sistemimiz arasında bir çelişki ortaya koymanın gerçekçi olmadığını düşünüyorum.” diyen Tunç, bu durumun daha da kötüleşeceğini ifade etti. hukukun üstünlüğüne zarar verir.
Hukukun üstünlüğünü korumanın yasama, yargı ve yürütmenin görevi olduğunu belirten Tunç, “Bu nedenle hukukun üstünlüğünü zedeleyecek veya hükümleri ortadan kaldıracak her türlü yorumdan kaçınmak gerekir. Bu anayasa, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ı bağlar. “Hepimiz Yargıtay’ın kararını bekleyeceğiz. Madem bu Anayasa yürürlükte, bu Anayasanın konularını o tarafa, o tarafa sürüklemeyelim. Bu anayasa yeni uygulanmadı. 83. sayı yeni icat edilmedi. Süreci hep birlikte bekleyelim. Hukukun üstünlüğünü koruyalım, Anayasa’ya uyalım.” dedi.
Ne oldu?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararını uygulamayarak kararı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi. İhlalin Yargıtay kararından kaynaklandığını savunan mahkeme, kararı vermesi gereken makamın Yargıtay olduğunu savundu.
Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın 25 Ekim’deki bireysel başvurusunu görüşerek, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Atalay’a 50 bin TL tazminat ödenmesine de karar veren Anayasa Mahkemesi, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın bir örneğini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
DW/HT, MK
DW Türkçe’ye VPN üzerinden nasıl erişebilirim?
