“Gelecekte atık savaşları başlayacağı için geri dönüşüme odaklanmalıyız.”
İSTANBUL – DÜNYA
Ambalaj, beyaz eşya, otomotiv, elektronik, inşaat ve savunma sanayine yılda 11 milyon tona yakın plastik ürün üreten ve 15 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Türk plastik sektörü, üretimdeki başarısını geri dönüşümle desteklemeye odaklandı. Yeşil Dönüşüm ve Teknoloji Derneği (PAGÇEV) Lideri Yavuz Eroğlu, atıkların günümüzde geçmişe göre daha ekonomik bir fiyata sahip olduğunu, tüketicileri geri dönüşüme teşvik edecek sistemlerin kurulması gerektiğini belirtti. Atık bulmanın zor olduğunu ve giderek zorlaşacağını belirten Eroğlu, “Atık, cari açığın ve çevrenin korunmasının ilacıdır. Yakın gelecekte ülkeler arasında atık bulmak için atık savaşları yaşanacak. Önümüzdeki dönemde atıklar petrolden daha değerli olacak. Farklı sektörlerden pek çok marka, geri dönüştürülmüş hammaddelere ulaşmak için büyük bir rekabet içerisine girecek. “Tüketiciyi teşvik edecek, geri dönüşüm sürecine dahil edecek depozito sistemine benzer çözümler sunmalıyız” dedi.
Atık kayıt altına alınmalı
Dünyada atık konusunda artan hassasiyetin Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki düzenlemelerle şekilleneceğini kaydeden Eroğlu, “Avrupa Birliği, otomotiv gibi sektörlerde yüzde 25-30 oranında geri dönüştürülmüş hammadde kullanılmasını zorunlu kılacak, 2025 yılında beyaz eşya ve tekstil. Atık yönetimini iyileştirmek ve geri dönüşüm sürecine katkı sağlamak amacıyla depozito süreci hızlandırılmalı, teşvik ve ceza sistemi getirilmelidir. Adil bir şekilde uygulanırsa bu dönüşüme çok daha hızlı adapte oluruz” dedi. Küresel bir geri dönüşüm merkezi haline gelmek amacıyla 2-4 Mayıs tarihleri arasında düzenlenmesi planlanan RePlast Eurasia Plastik Geri Dönüşüm ve Hammadde Fuarı’na dikkat çeken Yavuz Eroğlu, fuara yurt dışından da yoğun ilgi olduğunu söyledi. Eroğlu, “8 yılda plastikte İspanya, İtalya ve Fransa’yı geçtik. “Türkiye’de bir sanayi ordusu var, dolayısıyla geri dönüşümde küresel merkez olma hedefimize ulaşabileceğimize inanıyoruz” dedi.
YTAK’ın güzelleştirilmesi gerekiyor
Enflasyonla mücadelenin kural olduğunu ve bu süreçte ihracatın şart olduğunu belirten Yavuz Eroğlu, “Katma değeri yüksek işlere farklı krediler verilmeli. Yatırım taahhütlü avans kredisinde (YTAK) 1 milyar liranın altındaki yatırımlar kabul edilmiyor. YTAK’ın iyileştirmelere ihtiyacı var; Yıllık tahsis edilen pay toplamda 100 milyar lira olup, her projenin en az 1 milyar lira olması gerekiyor. YTAK programına yıllık 100 milyar lira limit ayrıldı. 3 yıl boyunca toplam 300 milyar TL limit tahsis edilecek. Projelerin ortalama maliyeti 2 milyar lira olsaydı bir yılda tamamlanabilecek proje sayısı 50 olurdu. Bu sayı Türkiye için çok az. “Finansmana erişimin zorlaştığı bir dönemde mümkünse ve kaynaklar imkan verirse 100 milyar TL’nin artırılması gerekiyor” diye davette bulundu.