Haber

Iraklı iş adamına 300 bin dolarlık ‘uygun fiyatlı kozmetik’ dolandırıcılığı

2021 yılında kozmetik ürünleri almak için TÜRKİYE’ye gelen Iraklı iş adamı Ali Kadim, uygun fiyatlı kozmetik ürünleri satma sözü veren iki kişi tarafından dolandırıldığı iddiasıyla şikayetçi oldu. Kadim’in avukatı Deniz Özdal, “Toplamda 300 bin dolar dolandırılıyor. Daha sonra öğrendiğimiz üzere müvekkile kesilen faturalar tamamen sahte. Adı geçen şirketlerin hiçbiri Türkiye’deki ticaret sicil kontrollerimizde kurulmadı. . Ancak müvekkilimiz dolandırıldığını anlayınca zaten bu meblağları ödemiş ve zanlıları zanlılara göndermiştir. Kendisine hiçbir şekilde ulaşamamaktadır.”

Iraklı iş adamı Ali Kadim, 2021’in sonunda İstanbul’da düzenlenen bir kozmetik fuarına katılmak için Türkiye’ye geldi. Kadim, fuardaki işini tamamladıktan sonra, dolandırıldıklarından habersiz kendilerini kozmetik ürünleri üreten şirketin yöneticisi olarak tanıtan biri kadın iki kişiyle karşılaştı. Dolandırıcılar, Kadim’i uygun fiyata kozmetik sattıklarına ikna ederek bir kozmetik fabrikasına götürdüler. Burada Kadim kozmetik eserlerini gösteren dolandırıcılar ağızdan ağza dedikodu yaptı. İranlı iş adamı Kadim, ülkesine döndükten sonra dolandırıcılar tarafından defalarca arandı; Daha sonra 2022 yılında eserleri satın almak için tekrar Türkiye’ye geldi. Dolandırıcılar, telefonla Kadim’e kozmetik ürünler yüklü tırların Irak’a gitmekte olduğunu bildirerek fotoğraflarını gönderdi. Dolandırıcılara güvenen Ali Kadim toplamda yaklaşık 300 bin dolar gönderdi. Ülkesine dönen iş adamı, bir haftadır ürünler kendisine ulaşmayınca dolandırıcılara telefonla ulaşmaya çalıştı. Dolandırıcılara ulaşamayan Kadim, 2022 yılının Mayıs ayında Türkiye’ye gelerek karakola giderek dolandırıcılar hakkında suç duyurusunda bulundu. Şikayet üzerine savcılığın başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararının ardından Kadim, avukatı Deniz Özdal aracılığıyla Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurdu. Deniz Özdal, dolandırıcıların müvekkili kendilerine ulaştıktan sonra işlerinde ürün faturası olarak Ali Kadim’e gönderdikleri faturaların sahte olduğunu söyledi. Avukat Özdal, müvekkilinin Türkçe bilmemesinden dolandırıcıların yararlandığını belirterek, Ali Kadim’i dolandıran zanlıların biri Suriye asıllı 5 kişilik bir grup olduğunu söyledi. Avukat Deniz Özdal, müvekkilinin savcılığa yeterli delil sunmadığı için takipsizlik kararı verildiğini ve süreci takip edeceklerini belirtti.

“TOPLAM 300 BİN DOLAR KAÇIRILDI”

Avukat Deniz Özdal, “Müvekkilim Ali Kadim Iraklı bir iş adamı. Yılın belirli dönemlerinde Türkiye’ye geliyor, yüzbinlerce dolarlık eserler alıyor, ülkesine dönüyor ve onlara ait bir ticaret yapıyor. 2021 yılında kozmetik alanında büyük bir alım yapmak için tekrar türkiye’ye geliyor.burada fuarda dolandırıcılar tarafından gözetim altında tutuluyor.müvekkilim fuarda gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra ayrılıyor.bu arada işine girerken araç, bu zanlılar tarafından çeşitli hile ve düzenlerle manipüle edilmektedir.Aslında var olmayan ve hiçbir ilgisi olmayan bir fabrikaya götürülmektedir.Öğrendiğimiz kadarıyla müvekkilin götürüldüğü fabrikanın bu zanlılarla hiçbir ilgisi yoktur. Hatta oraya gizlice girmiş kişiler olabilir.Burada müvekkil ile bazı sözlü anlaşmalar yapılır.300-400 bin dolar gibi büyük bir meblağda bir eser satma sözü verilir.Müvekkilim ülkesine dönüp düşünür. şüpheliler tarafından yalnız bırakılmamakta ve sürekli aranmakta ve tekrar aranmaktadır. Müşterimiz tekrar Türkiye’ye geliyor. Bu süreçte aslında hiç olmayan üretim hatları, tırlara yüklemeler, sevkiyatlar, tır numaraları, artık hangi işlerin gece yola çıktığı gibi bilgiler bu zanlılar tarafından defalarca kandırılmakta ve dolandırılmaktadır. Tabii müşteri kademeli olarak para almaya devam ediyor. Toplamda 300 bin dolar dolandırıldı” dedi.

“MÜŞTERİMİZ BU KİŞİLERE BÜTÜN ULAŞAMADIĞINDA DÜŞÜRÜLDÜĞÜNÜ ANLADI.” Avukat Özdal, dolandırıcıların müvekkilini asılsız belgelerle kandırdıklarını belirterek, “Daha sonra öğrendiğimiz üzere müvekkile kesilen faturalar tamamen sahteydi. Parayı ödedi ve hiçbir şekilde zanlılara ulaşamıyor. Kendi imkanlarıyla gidip karakola şikayette bulunur.Tabi ki Türkçe bilmediği için bu çok profesyonel bir şikayet olamaz.Sonra gerekli soruşturma başlatılır.Fakat dil sorunundan dolayı burada tüm zanlılar ifşa edilememektedir. takipsizlik yapılır.Sonra bu takipsizlik kararına itiraz ediyoruz.şimdi bu aşamadayız.müvekkilimiz çok uzun zamandır farketmiyor.çünkü bu şüpheliler kendisine geçersiz bir üretim hattı, fabrikasyon bir üretim alanı gösteriyor. fabrikasyon bir fabrikada gönderdikleri resim ve fotoğraflarla.bunu bilmediği bir ülke bilmediği bir prosedür olduğu için olağan zannediyor.mallar gece kamyonlara yükleniyor mesela konteynerlerle.burada, kendilerini bu fotoğraf ve görsellere dahil ederek, ‘Ürünleri yükledik, size geliyorlar’ argümanlarına aldanıyorlar. Müvekkilimiz bu kişilere tam olarak ulaşamayınca dolandırıldığını anlamaktadır. Çünkü çok uzun bir zaman. Bu tırlar 3-5 gün sonra Irak’a gelecekken müvekkillerini arayıp ‘Türkiye’de ambargo başladı, yollar kapatıldı, tır kaçırıldı’ gibi bahaneler uyduruyorlar. “Müşteri şüpheli ve onlara geri ulaşmaya çalıştığında kapıdan duvara kapı yok, kimse yok” dedi.

haber-karamanli.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu