Haber

prof. A.Ü. Adıyaman’dan. Rektör Ünüvar’a ‘atamalara karşı’ açık mektup

ANKARA– Türk Tabipler Birliği eski Başkanı, Ankara Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan, Adıyaman Üniversitesi’ndeki atama ve atama işlemlerine itiraz ederek Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a hitaben açık mektup yazdı.

Tıp fakültesindeki bazı akademik ekiplere atamalarda uygulanan prosedürlerden rahatsızlık duyduğu için açık mektup yazdığını belirten Adıyaman, “Bu durumun Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kurumsal kimliğine zarar verdiğini, çalışma barışını zedelediğini düşünüyorum. Nitelikli, kaliteli eğitim düzeyini bozar ve bilim üretim ortamını olumsuz etkiler.” Bu tür atamalara son vermenin sizin göreviniz olduğunu belirtmek isterim” dedi.

Ankara Üniversitesi’nin cumhuriyet döneminde kurulan ilk tıp fakültesi olduğunu hatırlatan Prof. Dr., yıllardır tıp eğitimi alanında öncü konumda bulunduğunu belirtti. Dr. Adıyaman’ın açık mektubu şöyle devam etti:

ARTAN ADIMLAR ATMAYI BEKLİYORUZ: Tıp eğitimi alanında devrim niteliğinde yeniliklerle kurulan ve uzun yıllar tıp alanındaki liderliğini sürdüren Fakültemiz, uzun yıllardan beri var olan, geliştirilip sürdürülen bir bilimsel ortama sahiptir. Bu ortamda farklı kuşaklar bir arada çalışıyor, daha genç olanlar eğitiliyordu. Gençlerin akademik ekiplere seçimi, bilimsel yeterlilikleri dikkate alınarak akademik komiteler tarafından yapıldı. Kurumumuzda akademik konseylere yöneticiler tarafından her zaman saygı duyulmuş ve akademik ekiplere atamalar akademik konseylerin süzgecinden geçirilerek yapılmıştır. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde akademik ekiplere seçilen genç meslektaşlarımız için en değerli kavram olarak “liyakat” kavramı kullanılmaktadır. Bilim insanı adayının siyasi niyeti, dini inancı veya cinsiyeti bu seçimlerde rol oynamadı. Bu nedenle kurumumuz, tıp alanında yapılan ve uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanan araştırmaların sıralamasında uzun yıllardır ülkemizin önde gelen tıp fakülteleri arasında yer almaktadır. Her bölümde tüm ülkenin ve bilim camiasının saygısını kazanmış çok sayıda öğretim üyesi görev yapmaktadır. Pek çok öğretim üyesi, kendi alanlarında uluslararası bilim dünyasında tanınmakta ve bilimsel çalışmalarından dolayı saygı görmektedir. Elbette kurumumuzda bu ortamı daha da geliştirecek adımların atılması hepimizin en önemli beklentisidir.

HANGİ ATAMA KRİTERLERİ KULLANILIYOR: Sayın Hocam, son dönemde yukarıda özetlediğim atama sürecinin kurumumuzda zaman zaman uygulanmadığına maalesef şahit oluyoruz. Fakültemizde ilgili bölümün akademik kurullarının bilgisi ve isteği dışında yapılan takım duyuruları giderek artmaktadır. Ülkemizin en tecrübeli, bilgili ve bilimsel açıdan nitelikli eğitim ekiplerinden birine sahip olan kurumumuza, geleceğin bilim insanı olarak yetiştirilecek gençler yerine kurum geleneğinden uzak meslektaşlarımız atanmaktadır. Tartışmanın en temel noktası atamalarda bugüne kadar kurumumuzda uygulanan uluslararası akademik değerler yerine hangi kriterlerin kullanıldığıdır.

TARTIŞMA ORTAMINA EN BÜYÜK İHTİYACIM: Kurumumuza dışarıdan öğretim elemanı atanmasına prensip olarak karşı çıkmak kabul edilebilir bir yaklaşım değildir. Ancak en önemli beklenti, atanacak adayların bilimsel düzeylerinin yüksek olması ve atanacakları kliniğe eğitimsel ve akademik katkı yapabilecek yetkinliğe sahip olmalarıdır. Takdir edeceğiniz gibi bu beklentiyi karşılamaya uygun kararlar, tüm gücünü ve zamanını o kliniğe adamış öğretim üyelerinden oluşan akademik kurul tarafından verilebilir. Ankara Üniversitesi özelinde bu ekiplere uygun adayların, ilgili alanda çalışan en seçkin bilim insanları arasından seçilmesi gerekmektedir. Ayrıca seçimi yapacak komitelerin ilgili alanda bilimsel açıdan en saygın öğretim üyelerinden oluşması gerekmektedir. Komitelerin oluşum sistemi ve bilimsel kalitesi, uygun seçimin en değerli garantisidir. YÖK’ün 9 Mart 2021 tarihinde çıkardığı yönetmelikte “İlanlara başvuru şartı olarak adayların lisansüstü tez veya uzmanlık tezlerinin isimlerinin tamamı veya bir kısmı yazılamaz veya yazılamaz” hükmü yer alıyor. Sadece belirli bir adayı tanımlayan özel şartların ilanda yer alması” ve bunlara ek olarak birçok idari yargı kararı yer alıyor. Her ne kadar Danıştay İdari Dava Daireleri başvuru koşullarının kişiye özel olmaması gerektiğine karar vermiş olsa da Üniversitemizin Tıp Fakültesi için açıkladığı ekiplerde “kişiye özel” koşulların yer aldığını görüyoruz. Bu konuda şüpheli prosedürlerin kullanılmaması yöneticilerin sorumluluğundadır. Bu tür aksiliklerin yaşanmaması için tüm atamaların, akademik heyetlerin doğrudan dahil olduğu tartışma ve karar süreçleriyle düzenlenmesi gerekiyor. Kozmik üniversite değerlerine uygun bir tartışma ortamı en acil ihtiyacımızdır.

BU SEKS GÖREVLERİNİ DURDURMAK İÇİN GÖREVİNİZ: Sayın Rektörümüz, bu durumda atama yapılması mevcut kanunlar çerçevesinde yasal olabilir. Ancak akademik değer ve uygulamalar çerçevesinde ele alındığında bu atamalarda uygulanan usulün meşruiyeti oldukça tartışmalıdır. Ayrıca Rektör olarak size bu hakkı veren yasanın 12 Eylül askeri darbesinin gölgesinde yapılan anayasa değişikliğiyle verildiğini hatırlatmak isterim. Fakültemizde demokratik ve özerk üniversite idealine yaklaşmaya çalışan, karar alma süreçlerine katılımı artıran, bilimsel ve eğitimsel ortamı güçlendiren uygulamalar beklemenin hakkımız olduğuna inanıyorum. Sayın Profesör, Üniversitemizin bilimsel gelişimi için rektör olarak tavır alma sorumluluğunuzu hatırlatarak; Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kurumsal kimliğine zarar verdiğine, çalışma barışına zarar verdiğine, nitelikli, kaliteli eğitim düzeyini bozduğuna, bilimsel üretimi olumsuz etkilediğine inandığım bu tür atamaların durdurulmasının sizin göreviniz olduğunu belirtmek isterim. çevre. (DUVAR)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu