İmamoğlu Erdoğan’a: “Çivi çakmadım diyor. Bir gün beni çağırın anlatayım ama bir gün bile hizmetlerimi anlatmaya yetmez”
İstanbulBüyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması üzerine Amasya Merzifon’da İstanbul İmamoğlu, “Çivi bile çakmadı” diye yanıt verdi. İmamoğlu, “Çivi bile çakmadı” diyor. Bak, bak, bak… Bir gün beni davet et, anlatırım. Olur, anlatırım ama hizmetlerimi anlatmaya bir gün bile yetmez. 25 yıl hüküm süren anlayış şöyle bir psikolojiye büründü; Seçimi kazandığımızda mallarını aldığımızı sandılar. İstanbul bizim malımız değil, 16 milyon insan. Bu akıldan vazgeçmedikleri sürece bize bir faydaları olmaz. 14 Mayıs’ta 86 milyon insan onlara veda edecek, hadi evinize gidip dinlenelim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Amasya’nın Merzifon ilçesinde düzenlenen Halk Buluşması programına katıldı. Burada Merzifon halkına seslenen İmamoğlu, şunları ifade etti:
“Zaman çabuk geçiyor, önümüzde çok az zaman var, çok az zamanda büyük işler başarmamız gerekiyor. Vatanımız ve milletimiz için büyük işler başarmamız gerekiyor. 86 milyon insanımız için başaracağız. Bırakın ahlak ve ahlak” Türkiye’de siyasete dinamizm gelecek, Millet İttifakı herkesi kapsayacak tıpkı bu meydanda olduğu gibi Herkesle el sıkışmaya geleceğiz herkesle konuşacağız asla bensiz değilsin demeyeceğiz ne diyeceğiz senin problemin mi’.
“BENİ BİR ÇİVİ BİTMEMİŞTİR BİR GÜN DAVET ET SÖYLEYECEĞİM AMA HİZMETLERİMİ ANLATMAK İÇİN BİR GÜN YETMEZ”
Ülkemizi yöneten akıllar, şahıslar, cumhurbaşkanı İstanbul’a gelip de İstanbul Belediye Başkanı’na hakaret etmiyor. Gerek yok, milletin oyu ile seçilen bir kişi cumhurbaşkanı olduktan sonra 86 milyonun cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Şehre her gidişinde tahlil aramalıdır. Bana ‘çivi bile çakmadı’ diyor; Bak, bak, bak… Bir gün beni davet et, anlatırım. Olur, anlatırım ama hizmetlerimi anlatmaya bir gün bile yetmez. İşte sorun; 25 yıl hüküm sürdükleri doğrudur özellikle son 15 yılda İstanbul’da çok sorunlu işler yaptılar. 25 yıl hüküm süren anlayış şöyle bir psikolojiye büründü; Seçimi kazandığımızda mallarını aldığımızı sandılar. İstanbul’u kendi mülkü sanan bir yönetici grubu var. İstanbul bizim malımız değil, 16 milyon insan. Bu akıldan vazgeçmedikleri sürece bize bir faydaları olmaz. 14 Mayıs’ta 86 milyon insan onlara veda edecek, güle güle, evinizde dinlenelim…
“86 MİLYON İNSANIMIZLA BU ÜLKENİN SAHİBİNİ HİSSEDECEĞİ DÖNEME BAŞLAYACAĞIZ”
86 milyon insanımızla bu ülkenin kendisine ait olduğunu hissettirdiği bir dönemi başlatacağız. Gençler güzel ki varsın, sana çok güveniyorum. Bu ülkede emek veren, çalışan her gence ‘Hakkımı alacağım’ duygusunu yaşatacağız. O zaman hiçbir gencimiz hayallerinden ve vatanından vazgeçmeyecek. Sevgili hanımlar, çocuklarınıza ve evinizdeki insanlara bayram hediyesi alabilecek durumda mısınız? Bu ülkeyi ekonomik olarak yok ettiler. Bu meseleleri yaratan, büyüten, memleketimizin her ferdinde adaletsizliği, hukuksuzluğu devam ettiren, devletimizin her kurumuna partizanlık sokan, deyim yerindeyse ‘ben çözerim’ diyen bu akıl, bütün sorunları sen çıkardın, onları nasıl çözeceksin? Onlara inanma. İnanılacak tek bir şey var; milletin ittifakı Bizi güçlü kılan farklılıklarımızdır. Bugün ortaya çıkan Millet İttifakı da bir servet ittifakıdır.
“6 SİYASİ PARTİNİN LİDER VE EKİPLERİ TÜM EKONOMİK SORUNLARINIZI ÇÖZMEK İÇİN BÜYÜK BİR KADROYA DÖNÜŞTÜLER”
Cumhurbaşkanı adayımız 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in birlikte neler başarabileceğini çok iyi biliyorum. İstanbul’daki başarımızdan biliyorum. 6 siyasi partinin liderleri ve ekipleri, tüm ekonomik sorunlarınızı çözecek büyük bir ekibe dönüştü. Temel ekibimiz, tüm çocuklarınız, bu gücü yüksek, kalbi temiz gençler. Biz gençlerimizi oy deposu olarak görmüyoruz. Onlardan çok besleniyorum. Gençler bana ne diyor biliyor musun? ‘Başkan adalet istiyoruz…’ diyor gençler, siz bana adaletli olun, gerisini ben hallederim. Bölünmeyeceğiz, millet olarak birliğimizi ve gücümüzü milletimize göstereceğiz. Neredeyse 14 Mayıs.
“BU SEÇİMİ SADECE BİZE OY VERENLER İÇİN DEĞİL TÜM MİLLET İÇİN KAZANACAĞIZ”
Bu işi hep birlikte başaracağız, herkesin gönlünü kazanacağız, konuşacağız, vatandaşlarımızın dertlerini dinleyeceğiz. Bu ülkenin kurtuluşa, ekonomide gelişmeye, eğitime, sağlığa, adalete, geleceğe umutla bakan gençlere ihtiyacı var. Fırça gibi konuşan siyasetçilerden bıktık deyin, yavaş hız değil, güler yüzlü insanlar istediğimizi söyleyin. Milleti birleştiren, bir işaretle de olsa bölen bu sürece ihtiyacımız olduğu için yola çıktık, onlara anlatın. Biz hazırız, bu milleti hep birlikte yükselteceğiz. Kimsenin kalbini kırmayacağız. Bu seçimi sadece bize oy verenler için değil, tüm millet için kazanacağız. 15 Mayıs’ta her şey çok güzel olacak.”
